+BT

Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu

»Posted by on Jul 17, 2024 in +BT | 0 comments

Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu

Disiplin cezası hangi amir tarafından verilmişse, şikâyet o amirin bir üstü olan amire yapılır. Dolayısıyla eğer disiplin cezası en yakın amir tarafından verilmemişse, şikâyet dilekçesi ona verilir. Şayet disiplin cezası ilk amir tarafından verilmişse, bu amir atlanacak, onun üstü olan amire doğrudan doğruya yapılacaktır. Örneğin, bölük komutanı olan bir subay tabur komutanından şikâyetçi ise, bu şikâyetini doğrudan doğruya alay komutanına yapar. Ancak bölük komutanlığında görevli bir er tabur komutanından şikâyetçi ise, şikâyetini ilk amiri olan bölük komutanına yapacak, bölük komutanı da, tabur komutanını atlayarak şikâyet konusunu doğrudan doğruya alay komutanına iletecektir[433]. Şikâyet haklı olmakla birlikte bu usule uyulmamışsa, fiil disiplin tecavüzü oluşturacak, disiplin amiri dilerse disiplin cezası verebilecektir[434]. Maddesinde[421] ise Harp Okulu öğrencilerinin disiplin ve diğer nedenlerle hangi durumlarda okuldan çıkarılacakları düzenlenmiştir.

[303] Yönetmelikte kurullarda görev yapacaklar makam olarak sayıldığından, bu birimlerde görev yapan personelin o görevde kaldığı sürece kurullardaki üyeliği devam edecektir. [273] Bilal Yüceer, Askerlikte Emir Müessesesi, Nüve Matbaası, Ankara 1986, s.14. [230] Madde 16 – Yüksek Disiplin Kurulu, Harp Okulu Komutanının başkanlığında; dekan, öğrenci alay komutanı, kurmay başkanı ve disiplin subayından oluşur. [148] “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran cezalandırılır” (TCK m.125). [125] Cahit Çulha, Askerlikte Disiplin Kabahatleri, Cezaları ve Alay Askeri Mahkemelerinin Bakacağı Suçların Hukuki İzahı, İstanbul 1946, s.39. [35]  Mehmet Sağlam, “Disiplin Suç ve Cezalarına İlişkin Esaslar ve Uygulaması”, Doktora Tezi, Selçuk ÜniverBettilt Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya, 2003, s.8. [32]   Zehreddin Aslan, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa Göre Disiplin Suç ve Cezaları, Alfa  Yayınları, İstanbul 2001, s.27;  Erhan Eroğlu, Askeri Disiplin Hukuku, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniverbettilt güncel Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2001, s.9. YÜCEER , Bilal, Askerlikte Emir Müessesesi, Ankara, Nüve Matbaası, 1986. KÖSE, Muharrem, Türk Silahlı Kuvvetlerinde Disiplin Suç ve Cezalarına İlişkin Esaslar ve Uygulaması, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2010. AYİM’nin yargılama yöntemini yukarıda izah etmiştik. Burada tekrar etmekten ziyade adil yargılama ilkesi ile bağdaşmayan durumlar irdelenecektir. Mahkemenin Başkanı, Başsavcı ve daire başkanları  hakim  sınıfından  olanlar  arasından  rütbe  ve  kıdem  sırasına  göre  atanırlar.

Suç kapsamına sadece görev sırasında işlenen sözlü saygısızlık fiilleri alınmıştır[200]. Maddesinde düzenlenen hakaret suçunu oluşturmayacak hafif nitelikteki fiiller olarak anlamak yerinde olacaktır[201]. Kanun koyucu askerler arasında birlik ve beraberliği bozacak, askeri duyguları zayıflatacak söz ve hareketlerin hizmeti aksatabileceğini gözeterek bu tür davranışları disiplin suçu olarak kabul etmiştir. Suçun maddi unsuru, söz veya fiiller ile arkadaşlar arasında hoşnutsuzluk yaratmaktır[154]. Hoşnutsuzluk, hizmete karşı memnuniyetsizlik demektir. “Arkadaşlar” ifadesi ise, ast veya üst olsun birden fazla kimseyi anlatmaktadır[155]. Maddesinde nöbetçilerin nöbet yerinde nasıl ve ne şekilde hareket edecekleri gösterilmiştir. Maddede de her nöbet yeri için nöbetin cinsine göre bir talimat yapılacağı belirtilmiştir.

  • Maddesine bağlı  EK-1 cetvelde  belirtildiği üzere general/amiraller ve Milli Savunma Bakanı tarafından sadece erbaşlara verilebilen bir disiplin cezasıdır.
  • Fıkrası ile de itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu ve bu kararlara karşı idari yargıya başvurulamayacağı belirtilerek uyarma ve kınama cezaları bakımından yargı yolu kapatılmıştır.

Örneğin, kıyafeti bozuk bir şekilde ve şapkasız olarak bina dışında dolaşan bir maiyetiyle karşılaşan disiplin amirinin herhangi bir soruşturma yapmasını gerektirecek durum yoktur[310]. Milli Savunma Bakanı, soruşturma yapan müfettiş tarafından düzenlenen ve düşüncesini de kapsayan evrakı inceler. Elde edilen sonuca göre hazırlık soruşturması yapılması için izin verilmesine veya disiplin cezası tayinine yahut evrakın işlemden kaldırılmasına karar verir (357 SK m.25). Belirtilen düzenleme nedeniyle TSK’da görevli tüm askeri hâkimlerin (yüksek mahkemelerin üyeleri hariç) disiplin amiri sadece Milli Savunma Bakanıdır. [305] Disiplin cezalarının belirli süreler sonunda sicilden silinmesini öngören 657 SK’nın 133. Maddesinin, disiplin kurulu üyelikleri bakımından DY ile işlemez hale getirilmesinin, normlar hiyerarşisine aykırı olduğu gerekçesiyle eleştirilmektedir (Oğuz Sancakdar, Disiplin Yaptırımı Olarak Devlet Memuriyetinden Çıkarma ve Yargısal Denetimi, Yetkin Yayınevi, Ankara 2001, s.283). Ancak disiplin kurulu üyeliği yapacak kişilerin tarafsızlıklarının ve güvenilirliklerinin sağlanabilmesi için, adli sicilden silinse dahi disiplin cezası almamış olmalarının aranması daha uygun bir yöntemdir. Disiplin işlemlerindeki hataların kaynağı, disiplin suç ve cezalarının karmaşıklığı olduğu gibi, disiplin amiri konumundaki personelin eğitim eksikliğidir.

Ancak suçtan zarar gören bir kişinin objektif olamayacağı ve dolayısıyla da suç ile ceza arasındaki adil dengeyi suçlu aleyhine kullanabilme ihtimalinin kuvvetli olduğu göz ardı edilmemelidir. Hukukun genel bir ilkesi de hiç kimsenin kendi davasında yargıç olamayacağı (nemo judex in causa sua) ilkesidir[331]. Bu nedenle faili doğrudan doğruya kendisi cezalandırmayıp disiplin mahkemesine sevk etmesi daha uygun olacaktır. Emniyet ve asayiş ile kamu düzeninin korunmasını sağlayan silahlı askeri bir güvenlik ve kolluk kuvveti olan jandarma, eğitim ve öğrenim bakımından Genelkurmay Başkanlığına, emniyet ve asayiş işleri ile diğer görevlerin ifası yönünden İçişleri Bakanlığına bağlıdır (2803 SK m.4). Jandarma personelinin mülki, adli ve askeri görevleri bulunmaktadır (2803 SK m.7). Jandarma personeli askeri görevlerinde askeri yargıya, mülki ve adli görevlerinde ise adli yargıya tabidirler. Maddesinde istisnai bir düzenlemeye yer verilmiştir. Jandarma personelinin mülki görevleri sırasında disiplin cezasını gerektiren fiilleri[330] ortaya çıktığında valiler il jandarma komutanından; kaymakamlar ise ilçe jandarma komutanından gereken cezanın verilmesini talep ederler. Böyle durumlarda bunlar hakkında askeri mevzuat çerçevesinde gerekli işlemleri yaparlar. Dolayısıyla mülki görevler nedeniyle de olsa, jandarma personeli AsCK’ya göre disiplin amiri tarafından cezalandırılabilecektir.

Disiplin amiri, disiplin cezası vermeye yetkili amire denir[279]. İlgili mevzuatında özel bir düzenleme yoksa[280], onbaşıdan itibaren bütün amirler emri altındaki kişilere disiplin cezası vermeye yetkilidir (AsCK m.168/1). Subay, astsubay, Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurları, uzman jandarma ve uzman erbaşlar; Oda hapsi cezalarında; mümkün olduğu takdirde cezayı tek başlarına belirli bir hapis odasında geçirirler. Askerî öğrenciler ile erbaş ve erler; oda hapsi cezasını belirli hapis odalarında topluca geçirirler. Hapis odalarının kapısında bir nöbetçi bulundurulur.

Bu düzenleme yasamaya, Silahlı Kuvvetlerle ilgili düzenleme yaparken kişi hürriyetini sınırlayıcı disiplin cezası verebilme yetkisi tanıyan yasa çıkarabilme konusunda izin veren bir hüküm niteliğindedir. Maddedeki düzenlemede “…kanunla istisnalar getirilebilir” ifadesi emredici değil izin verici mahiyettedir[566],. Yasamanın bu konuda takdir yetkisi bulunmaktadır. Yasama gerekli görürse disiplin amirlerinin hürriyeti bağlayıcı nitelikte ceza verebilmelerine imkan tanıyan düzenlemeleri kaldırabilir. Kaldırdığı zaman da anayasaya aykırılık söz konusu olmaz. Maddesinde düzenlenen Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkına, Anayasanın 19 uncu maddesinde[562], de yer verilmesine ve kişi özgürlüğünün ancak mahkeme kararıyla sınırlanabileceğinin belirtilmesine yine Anayasanın 38. Maddesinde[563] İdarenin kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamayacağı ifade edildikten sonra, Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebileceğinin aynı şekilde bir Anayasa hükmü ile düzenlenmiş olmasıdır. Her ne kadar  idari kararla kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran kural bir Anayasa hükmü olmasa da sınırlamaya bizzat Anayasa kendisi izin verdiğinden ve bu husus da Anayasada açıkça belirtildiğinden artık çatışmayı Anayasa – Sözleşme çatışması olarak kabul etmek gerekir.

Yüzbaşının üç, binbaşının beş, yarbay ve albay yedi, tuğgeneral ve tümgeneralin ondört güne kadar yetkileri vardır. Cezayı en yukarı haddine kadar vermeğe sadece korgeneral, orgeneral, Mareşal rütbeliler ve Millî Savunma Bakanı yetkilidir. TSK’da disiplinin sağlanması bakımından amirlere disiplin cezası verme yetkisi tanınmıştır. Disiplin cezaları olarak, uyarı, izinsizlik, aylık kesilmesi,  göz hapsi, oda hapsi, rütbenin geri alınması ve sıra harici hizmet cezaları verilebilmektedir. Maddesinde[533] astın kusur ve hatalarından dolayı bir üst tarafından tenkit ve azarlanmasının ceza sayılmayacağı belirtilmiştir. Ancak yukarıda belirtildiği üzere bu tenkit ve azarlama hakaret ve eziyet boyutlarına ulaşmayacaktır. [293] “Disiplin subayı ve niteliği” başlığını taşıyan 477 SK’nın 6. Maddesi hakkında Senato Geçici Komisyonunun mütalaasında; “Bu tasarıda disiplin mahkemelerinin görev ve yetkisine giren suçlar ile ilgili soruşturmayı yapacak olan kişiye ‘disiplin subayı’ denmiştir. Bu terim mülga 1631 sayılı Askeri Muhakeme Usulü Kanununda kullanılan ve adli amir terimine mütenazır olan adli subay karşılığıdır. Tasarıda disiplin mahkemesi ismine uygunluk sağlamak için ‘adli subay’ yerine ‘disiplin subayı’ kavramı kullanılmıştır. Bu göreve prensip olarak askeri savcı hizmetinden bir askeri savcı veya yardımcısı verilecektir. Atanması askeri savcı olarak değil, disiplin subayı olarak yapılacaktır.

Erbaş ve erler, bir de askeri Ceza Kanununun 164. Maddesinin B, C ve D fıkralarında yazılı kimseler hakkında uygulanır. Yukarı haddi yirmi bir gündür Bu ceza hapis odasında tek başına geçirilir. Kendisine yalnız su ve istihkak miktarı ekmek verilir. Bu yoksunluklar hapsin 4., 8., 12.günleri ve bundan sonra mahkûmiyet suresince her üç günde bir kaldırılır. Mahkûmun sıhatî elverişsiz İse cezasının bir derece daha hafifi uygulanır. Ceza disiplin amirince verildiği takdirde de yerine getirilme şekli değişmemektedir. Âmir zaruret halinde cezanın sonraya bırakılmasını veya fasıla ile infazını emredebilir. Cezalının sıhhati bu cezaya uzun zaman dayanmasına elverişli değilse ve cezanın sonraya bırakılması veya fasıla ile İcrası hizmet dolaysiyle caiz görülmezse oda hapsiyle değiştirilebilir. Her halde cezalının sıhhati bir hekimden sorulur. Katıksız hapis cezasını ancak yüzbaşı rütbesinde veya daha yukarı rütbelerdeki disiplin âmirleri verebilir.

Aksi takdirde, meselâ, bir memura sırf cezalandırmak için tesis edilen atama ve yer değiştirme veya izne göndermeme işlemlerini, disiplin cezası gibi telakki etmek veya aynı hukuki rejime tabi tutmak gerekecektir. Yukarıdaki görüşme tutanaklarından yasa koyucunun iradesinin; sadece disiplin amirleri tarafından verilen disiplin cezalarını yargı denetimi dışında bırakmak olduğu, disiplin kurullarının kararlarının ise özellikle yargı denetimine açık bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu şekildeki ayrımın nedeni, disiplin kurullarının verdiği cezaların daha ağır cezalar olması ve hata yapılması durumunda telafisi zor sonuçlar doğabilecek olmasıdır. Mahkeme, bir fiilin “suç isnadı” niteliğinde olup olmadığını belirlerken, suça ilişkin iç hukuktaki niteleme ile suçun kapsam ve ağırlığına bakmaktadır. Buna göre ulusal mevzuatın suç saydığı bir fiil Sözleşme bakımından da suç niteliği taşımaktadır. Bu durumda başkaca bir kritere başvurmaya gerek yoktur. Buna karşılık iç hukukta suç sayılmayan (örneğin disiplin suçu olarak kabul edilen) bir fiilin 6. Madde kapsamında olup olmadığının belirlenmesinde ise, suçun niteliğine ve ağırlığına bakılmaktadır[594]. Bu kriterlere göre; vergi cezaları, inşaat yapma hakkını sürekli ortadan kaldıran yasaklamalar, içki satma ruhsatına ilişkin kararlar, toplu taşımacılık ruhsatına ilişkin izin işlemleri gibi işlem ve yasaklamaları “suç isnadı” niteliğinde görerek 6. Yukarıdaki sözleşme hükmü ve açıklamalar çerçevesinde, oda hapsi disiplin cezasının sözleşmenin 5. Fıkrasında belirtilen hallerden hiçbirine uymadığı dolayısıyla ortada bir iç hukuk – Sözleşme çatışması bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Bilindiği üzere, AİHS’si insan hak ve hürriyetleri katalogunun tamamını değil, esas itibariyle kişi hakları ile bir kısım siyasal hakları listelemekte, sosyal hakları içermemektedir.

read more